Günlük yaşantımızda bizlere bir çok konuda fayda sağlayan makinaların, akıllı telefonların, bilgisayarların olmadığı günlere geri dönmeyi şüphesiz ki günümüz insanların bir çoğu garipser. Özellikle görme, konuşma, yürüme gibi engeli olan insanlar için hayat kolaylaştırıcılığını yadsıyamayacağımız makinaların ne yazık ki insanlığı yok etmeye gidecek kadar bir tehdide dönüşmeye başladığı konuşulmaya başlandı.
Son zamanlarda gündeme bomba gibi düşen yapay zeka elde etme ve geliştirme deneyleri insanlık için her ne kadar gurur verici bir olay olsa da, ardından gelebilecek tehlike yavaş yavaş farkındalık yaratmaya ve insanlık için bir tehdit oluşturmaya başladı.
Sanayi devrimi ile birlikte kendini göstermeye başlayan ve çok uzun zamandır insanlığın hizmetine sunulan makinaların düşünen versiyonlarının yapılmasının insanlık için bir tehdit olduğu konusunda ünlü fizikçi Stephen Hawking açıklamasıyla dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde Bill Gates de insanlığın bu durumdan kaygı duyması gerektiğini belirtti.
Yapay zekanın tanımına bakacak olursak; düşünebilen tek biyolojik varlık olan insanın düşünme yetisi analiz edilerek bir makinanın ya kendisi ya da bilgisayar tarafından yönlendirilebilecek robotik bir halinin, yapay yönergelerle düşünce sahibi yapılması anlamına gelir. Bununla birlikte, gerçek biyolojik bir varlığın makinalar ile yarışmaya gücünün ne kadar yeterli olabileceği sorusunu akıllara gelmekte…
Alt yapısında sırf doğayı ve insanı daha iyi anlamak için belki de insandan daha zeki varlıklar üreterek yardımlarını sağlama duygusu yatan bu buluş, duyguları perde arkası ederek analitik düşünceyi ön plana çıkarmaktadır. Bu buluş, komplike bir sistem haline getirebildiğinde 6 temel unsur üzerine yoğunlaşılmıştır. Bunlar; kontrol etme, karar verme, tahmin yürütme, öğrenme, proble çözme ve optimizasyon şeklindedir.
İnsan uzmanlığı ve yapay zeka uzmanlığı karşılaştırması yapacak olursak;
İnsan uzmanlığı :
Yapay uzmanlık :
Görüldüğü üzere bir çok açıdan insanlarla karşılaştırılabilecek hale gelen robotik yapıların, ilerleyen zamanlarda yarış haline geçmeleri de kaçınılmaz olarak öngörülmektedir.
Yapay Zeka Tarihçesi:
1940 – Sinir Ağları Teorisinin Doğumu(McCulloch & Pitts (1943),
Hebb (1949))
1941 – İlk elektronik bilgisayar
1948 – İlk ticari bilgisayar
1956 – Dartmouth konferansı
1956 – Mantık teorileri geliştirildi
1958 – LISP dili geliştirildi
1970 – İlk uzman sistem
1969-1979 – Bilgi Tabanlı Sistemler
1972 – Prolog Geliştirildi
1980 – Yapay zeka endüstride kullanılmaya başlandı.
1981 – Japonların 5. Kuşak projesi (CIRCA)
1986 – Yapay zeka temelli donanımların şirketlere 425 milyon$ tutarında satışı yapıldı.
1986 – Yapay Sinir Ağlarına dönüş oldu.
1988 – DEC 40 uzman sisteme sahipti.
1991 – Yapay zeka askeri sistemleri 1. Körfez Savaşında etkili bir biçimde kullanıldı.
1997 – Deep Blue isimli satranç programı Kasaparov’ u yendi
2000 – Robot hayvanlar vizyona çıktı.
2000 – Kısmet Robotu (tebessüm eden robot)
2000 – Nomad isimli robot göktaşı örneklerini inceleyerek Antarktika’nın uzak bölgelerinin araştırılmasında kullanıldı.
Japon araştırmacılar, 5G’den yaklaşık olarak 10 kat daha hızlı bir kablosuz iletişim teknolojisi tanıttı. Bu teknoloji, 300 GHz bandını kullanıyor ve tek kanal üzerinden saniyede 100 gigabit hıza erişebiliyor. 5G’nin 2020 yılında tam olarak kullanıma sunulması bekleniyor. Ancak bu sırada yeni kablosuz iletişim teknolojileri konusunda da çalışmalar sürüyor. Bunlardan biri de bir grup Japon araştırmacı…
Tüketiciler ne istiyorlar ve tüketicilere nasıl yardımcı olabiliriz… Günümüzde kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve işletmeler tüketici davranışlarını anlamaya çalışır. Tüketiciler ne istiyorlar ve tüketicilere nasıl yardımcı olabiliriz sorusu üzerine odaklanmaktadır. Biz bir tüketici olarak kendi deneyimlerimize dayanarak bu soruyu cevaplayabiliriz. Ancak insan psikolojisi hakkındaki genellemelerimiz genellikle yanlış çıkar. Tüketici davranışının özellikleri, tüketici davranışını etkileyen çeşitli…
KROMATOGRAFİ VE YÖNTEMLERİ VARAN-2 AYRILMA MEKANİZMASINA GÖRE; Adsorpsiyon Kromatografisi; Bir karışımda bulunan sıvı veya gaz halindeki maddelerin katı faz üzerine tutulmasıdır. Adsorpsiyon kromatografisi ise örnek bileşenlerinin dolgu maddesinin yüzeyide farklı olarak tutunmaları sonucu meydana gelen bir ayırma işlemidir. Adsorpsiyon kromatografisi moleküllerin katı bir yüzeye yapışması, tek molekül tabakasından oluşan bir yüzey tabakasının oluşması halidir. Sabit…
KROMATOGRAFİ VE YÖNTEMLERİ VARAN-1 Kromatografi, bir sâbit faz üzerinden hareketli faz geçirilerek, bir numûnedeki bileşenlerin dağılma ve adsorpsiyon gibi mekanizmalar yoluyla farklı zaman süreçlerinde taşınma ve ayrılması işlemidir. Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması yöntemidir. Rus botanikçi Michael Tsvet, ilk…
Günümüz dünyasında bir çok yenilik, mevcut teknoloji üzerine inşa edilmek suretiyle bir takım arge çalışmaları ve pilot uygulamalar neticesinde hayata geçirilmekte ve insanlığın hizmetine sunulmaktadır. Bunun yanında ilk defa hayata geçirilecek fikirler ve teknolojiler de ortaya çıkmaktadır. Dünyadaki sanayi devrimiyle mevcut yeraltı kaynaklarının gün yüzüne çıkması ve bu doğrultuda yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesiyle hızlı bir…
Her ne kadar gündemde hakettiği yeri bulamamış olsa da, bu mucizevi buluşun tarihçesi aslında 1920lere dayanmaktadır. İki bilim adamının bir iddiaya girmesi üzerine icat edilmiş olan aerojeller hakkındaki farkındalık ve kullanım alanları sürekli artış göstermektedir. Aerojellerin ne olduğundan bahsedecek olursak, içerisindeki sıvı hava ile değiştirilmiş silikon tabanlı bir katıdır. Bu mucizevi madde yoğunluğu 0,001 ile…
Leave a reply