Birlikte yaşama kültürü, aynı gemide olmanın bilincini taşımak, başarılara birlikte sevinmek, başarısızlıklarda hep birlikte sorumluluk taşımak, dinlemeyi ve soru sormayı bilmek, suçlama yerine çözüme benim katkım nedir diye sormak, eleştirileri bir gelişim ve değişim için fırsat olarak görmek, aynı hedeflere kitlenebilmek, birbirinin hak ve insan olgusuna saygı duyarak işbirliği yapmak ve bunları gelecek nesillere aktarabilmektir.
Sonuçlar ise;
- Düşünme becerisi gelişen yenilikçi bireyler ve toplum,
- Yenilikçi uygulamaları talep eden, sürece katılan bireyler,
- Paylaşılan rekabet üstü değerler,
Öğrenme biçimleri, çalışanların, aslında öğrenme konusunda ne kadar yenilikçi ve kendilerine ne kadar yeterli olabileceklerini göstermektedir. Sıklıkla kullanılan bu öğrenme biçimleri;
- Hata yaparak ve hatalardan ders alıp, bir daha aynı hataları tekrarlamayarak,
- İşle ilgili konularda kişinin kendi kendini geliştirmesiyle,
- Başkalarını taklit ederek,
- Öğrenilen teorilerin uygulamaya konulmasıyla,
- Problemleri çözerek,
- Başkalarıyla etkileşimde bulunarak,
- Kendi öğrenme planlarını yaparak, çalışma arkadaşlarına liderlik hizmetleri sunarak.
Öğrenen organizasyonlar, tüm çalışanların, yeteneklerini ve yetkinliklerini, her hangi bir zorlama olmadan, son noktasına kadar kullanarak, hem kendilerini hem de örgütü geliştirmek için çalışacakları varsayımı üzerine kurulmaktadır. Öğrenen bir organizasyon oluşturabilmek için gerekli alt yapının hazırlanması gerekmektedir.
Merak Duygusu:Tüm çalışanlarda bir merak duygusu oluşması gerekmektedir. Çünkü öğrenmenin gerçekleşebilmesi için sadece yetenekli olmak yeterli olmayacaktır. Sorular sormak, araştırma yapmak… Sorgulayan beyin merak eder, merak eden öğrenir.
Bağışlayıcı Olmak:Başarısızlıklar da öğrenme sürecinin birer parçasıdır. Bu başarısızlıktan ders alarak gelecekteki hataların önlenmesi sağlanmalıdır. Bu da bağışlayıcı olmaktan geçmektedir.
Güven:Bir insan ne kadar yetenekli olursa olsun, eğer ona güvenilmezse, yeteneklerini sergileyecek ortamı da bulamayacaktır. Öğrenen organizasyonlarda oluşturulacak takım ruhu, paylaşılan vizyon tanıma ve tanınmaya olanak sağlamakta ve karşılıklı oluşan güven duygusu sayesinde başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Birliktelik:İnsanların duydukları merak, yaşadıkları tecrübeler ve bağışlayıcı olmaları, paylaşıldıkça artan sinerjik bir etkiye sahiptir. Birlikte, karşılıklı yaşanan öğrenme hem daha hızlıdır hem de oluşturduğu sinerjiyle birlikte daha farklı boyutlara ulaşabilir. Birliktelik aynı zamanda güvenin de bir sonucu olarak ortaya çıkar.
Öğrenen organizasyonunda çalışanlar yukarıdaki tutumları sergilediklerinde temel davranış özelliklerini de beraberinde kazanırlar. Bunlar; açıklık ve katılım, sistem düşüncesini benimseme, yenilikçilik, kişisel etki ve empati olarak sıralanabilir.
Birlikte yaşama kültürü toplum için çok önemlidir. Çünkü sadece insanlar birlikte çalışarak sinerji yaratabilen varlıklardır.
Kaynak:
WHITFIELD,P.R., “Creativity in Industry”
YAZICI,Selim “Öğrenen Organizasyonlar”
Leave a reply